Bir zamanlar garbın afakını bir şeyler sarmıştı, çelik zırhlı duvar deniliyordu. Bunun ufku daraltan ya da daralabilecek birşey olduğunu fark eden ecdad hemen harekete geçmiş yapılması gerekeni yapmıştı. Çünkü pürüzlerin, imha edilmediğinde yayılıp kaos yaratacağını anlayacak ferâsete sahiptiler.
Zamanla insanların boylarında kısalma olacağı ve bunun sebebininde yerçekimi olacağını söyleyen bilim adamları, araştırmacılar var. Galiba bu zihinleri ve insan yüreğinide etkiliyor. Acaba diyorum, ecdâdın insanlık adına fark ettikleri ve mücadele verdiği zamanların üzerinden nekadar geçti, yerçekiminde neler değiş ti de bizler onların geniş ferâsetinden uzak kalıp, kısa düşüncelere sahip olduk, yerçekiminin gücüyle yere çakılmış düşüncelerimiz, umutlu ufuklardan uzaklaştırdı bizleri.
Tabi ki çelik zırhlı duvar çoktan imha edildi, Ama hâlâ duvarlar örülüyor, bizlerde tuğlasını, harcını kendi ellerimizle veriyoruz. Günümüzde, garpta da şarkta da ufukları kapatan teknolojik duvarlar var; benim tiktokum, senin instagramın, diğerinin twitterı… keşke iyiye kullanılsa duvarlar yıkılcak, ama nerdeee, ne biz ecdadız nede önümüzdeki duvar çelik ve zırhtan. Galiba sert duvar bizdeki örülen duvarlar ya da biz ecdattaki göğse sahip değiliz.
Ecdad gelse tiktok kalksa…